ŞİRKET YAPISI
TÜPRAŞ, Türkiye’nin en büyük petrol rafinerisi şirketi olarak stratejik bir konumda bulunmaktadır. Şirket, yüksek üretim kapasitesi ve geniş dağıtım ağı ile enerji sektörünün kilit oyuncusudur. Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltma stratejisi doğrultusunda TÜPRAŞ, hem üretim hem de ihracat açısından kritik bir rol oynamaktadır.
1. Ana Faaliyet Alanları Rafinaj
TÜPRAŞ, Türkiye’nin toplam rafinaj kapasitesinin %85’ini oluşturan dört büyük rafineri işletmektedir: İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman.
2024 yılı sonunda TÜPRAŞ’ın toplam işlenmiş ham petrol kapasitesi yaklaşık 30 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Ana ürün grupları:
Benzin, dizel ve jet yakıtı
LPG
Petrol koku ve asfalt
Enerji Üretimi
TÜPRAŞ, enerji verimliliğini artırmak ve karbon ayak izini azaltmak için rafinerilerinde kojenerasyon sistemleri kullanmaktadır. Bu sistemler, rafineri süreçlerinde gerekli enerjiyi üretmekte ve çevreye duyarlı bir yapı sunmaktadır.
Lojistik ve Dağıtım
TÜPRAŞ, güçlü lojistik altyapısı ile deniz taşımacılığı ve kara terminallerini entegre bir şekilde yönetmektedir.
Yüksek depolama kapasitesine sahip tesisleri, ürünlerin iç ve dış pazarlarda etkin dağıtımını sağlamaktadır.
2. Yenilenebilir Enerji ve Düşük Karbon Stratejisi
TÜPRAŞ, 2050 Karbon Nötr Hedefi doğrultusunda 2024 yılında düşük karbonlu yakıt üretimi ve yenilenebilir enerji yatırımlarına hız vermiştir.
Yeşil Hidrojen Projeleri: 2024 sonu itibarıyla TÜPRAŞ, hidrojen yakıtı üretim tesisleri için pilot projelere başlamış ve bu alandaki ilk somut adımlarını atmıştır.
Biyoyakıt Üretimi: Şirket, 2025 itibarıyla biyodizel ve biyokerosen üretimini artırmayı hedeflemektedir.
Yenilenebilir enerji yatırımları 2025 sonuna kadar toplam enerji kapasitesinin %10’unu oluşturmayı hedeflemektedir.
3. 2025 Projeksiyonları Üretim ve Kapasite Kullanımı
TÜPRAŞ’ın 2025 yılında toplam rafinaj kapasitesinin %95’in üzerinde bir kullanım oranına ulaşması beklenmektedir.
Küresel enerji talebindeki artış ve havacılık sektörünün toparlanması, özellikle jet yakıtı üretiminde büyüme sağlayacaktır.
Hedeflenen Üretim (2025):
Ham petrol işleme: 31 milyon ton
Nihai ürün üretimi: 28 milyon ton
Düşük Karbonlu Enerji Dönüşümü
2025 yılında TÜPRAŞ, düşük karbonlu enerji projelerine yaklaşık 1 milyar dolar yatırım yapmayı planlamaktadır.
Şirketin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi kapasitesini 300 MW’a çıkarması hedeflenmektedir.
Karbon emisyonlarında %10’luk bir azalma hedeflenmektedir.
Global ve Sektörel Dinamikler
Küresel Enerji Piyasası: Petrol talebi 2025 yılı itibarıyla günlük 102 milyon varile ulaşması beklenirken, fosil yakıtlara olan talep devam etmektedir.
Türkiye’de Enerji Sektörü: Artan iç tüketim ve enerji ithalat bağımlılığı TÜPRAŞ gibi şirketlerin büyüme potansiyelini desteklemektedir.
ABD Başkanlığına Donald Trump’ın Yeniden Seçilmesi Durumu
Donald Trump’ın fosil yakıtlara yönelik geçmiş politikaları, petrol ve doğal gaz üreticilerine sağladığı teşviklerle dikkat çekmiştir. Trump’ın yeniden başkan seçilmesi durumunda:
Fosil Yakıtlara Destek: Trump’ın yenilenebilir enerji yatırımlarını sınırlayarak fosil yakıt sektörüne odaklanması beklenebilir. Bu, küresel rafineri marjlarını artırabilir.
ABD-Avrupa Ticaret Gerilimleri: Yeni tarifeler ve petrol ihracat politikaları, TÜPRAŞ’ın küresel pazarlarda rekabet avantajını artırabilir.
Dolar Kuru ve Enerji Maliyetleri: ABD para politikalarının değişmesi, Türkiye’nin enerji ithalat maliyetlerinde dalgalanmalara neden olabilir.
FED’in TRUMP Politikalarına Tepkileri:
TAKAS ANALİZİ
1. Genel Görünüm
Toplam Lot: TÜPRAŞ hisselerinde toplamda 902 milyon lot işlem yapılmıştır.
En Büyük Oyuncular: Kurumsal ve yabancı yatırımcılar toplam işlemlerin büyük bir kısmını domine etmektedir. Citibank, Deutsche Bank gibi yabancı kurumlar dikkat çeken hareketler sergilemiştir.
Net Değişim
2024/08’den 2025/01 dönemine kadar alım-satım dengesinde yabancı kurumsal yatırımcıların çıkış yaptığı gözlemlenmiştir:
Alım Tarafı: İş Yatırım, Garanti Yatırım gibi yerli kurumsal yatırımcılar güçlü alımlar yapmıştır.
Satış Tarafı: Citibank ve Deutsche Bank gibi yabancı oyuncular, toplamda 149 milyon TL net satış yapmıştır.
2. Alıcı ve Satıcı Profili
Alıcılar
İş Yatırım ve Garanti Yatırım:
İş Yatırım, yaklaşık 107 milyon lot alım gerçekleştirerek, hisse üzerinde uzun pozisyon beklentisini sürdürmüştür.
Garanti Yatırım ise 61 milyon lot alımla alım yönünde güçlü bir pozisyon almıştır.
Yerli yatırımcıların güçlü alımları, hisse fiyatlarında istikrarlı bir destek oluşturmuştur.
Yatırım Fonları:
Emeklilik fonları ve yerli yatırım fonları, piyasa dalgalanmalarına rağmen net alıcı pozisyonlarını korumuştur.
Satıcılar
Citibank ve Deutsche Bank (Yabancı Kurumlar):
Citibank, 223 milyon lot satış yaparak, pozisyonlarını önemli ölçüde azaltmıştır.
Deutsche Bank ise 33 milyon lot satış gerçekleştirmiştir.
Yabancı kurumların bu satışları, hisse üzerindeki kısa vadeli baskıyı artırmıştır.
Öne Çıkan Yatırımcı Grupları
Bireysel Yatırımcılar:
Bireysel yatırımcıların işlem hacmi toplamın %10’unun altında kalsa da, volatilitenin artış gösterdiği dönemlerde etkileri hissedilmiştir.
Yerli Kurumsal Yatırımcılar:
Yerli kurumsal oyuncuların alım pozisyonları, hisse fiyatında destekleyici olmuştur.
3. Yabancı Yatırımcıların Çıkışının Nedenleri
Küresel Makroekonomik Şartlar:
ABD’de faiz artışı beklentileri ve doların güçlenmesi, gelişmekte olan ülke piyasalarından yabancı çıkışlarına neden olmuştur.
TÜPRAŞ, küresel enerji fiyatlarındaki oynaklık ve petrol talebindeki dalgalanmalardan etkilenmiştir.
Yerel Riskler:
Türkiye’deki döviz kuru dalgalanmaları ve faiz oranlarının yüksek seyri, yabancı yatırımcılar için risk unsuru oluşturmuştur.
· Yabancı kurumlar genel olarak net satış yaparken, yerli kurumsal yatırımcıların alım ağırlıklı pozisyonları hisse fiyatlarını desteklemektedir.
· Bu dengeler, TÜPRAŞ hisselerinin fiyat hareketlerini ve piyasa beklentilerini şekillendirmede kritik rol oynamaktadır.
SWOT ANALİZİ
MALİ PERFORMANS VE RASYOLAR
· TÜPRAŞ’ın PDDD oranı 1,15 ile sektörel ortalamanın altındadır, bu da hisse senedinin ucuz olduğunu göstermektedir.
· F/K Oranı düşük olduğundan, yatırımcılar için cazip bir değerleme fırsatı sunmaktadır.
· Net Kâr Marjı sektörü geride bırakırken, borç/özsermaye oranı optimal seviyelerde.
· Özsermaye kârlılığı sektör ortalamasının oldukça üzerinde, yatırımcılar için cazip bir tablo sunuyor.
AVRUPA MERKEZLİ BENZER ŞİRKETLER İLE KIYASLAR:
· PDDD ve F/K Oranları açısından TÜPRAŞ, global rakiplerine göre ucuz bir yatırım fırsatı sunmaktadır.
· Net kâr marjı ve özsermaye kârlılığı, rakiplerine kıyasla oldukça güçlüdür.
TUPRS İÇİN RİSK ANALİZLERİ
Zayıf Yön 1: Döviz Kuru Dalgalanmalarından Etkilenme Riski
· TÜPRAŞ, petrol ve diğer enerji hammaddelerini ithal etmekte olup bu alımlarda dolar bazlı maliyetlere maruz kalmaktadır.
· Döviz kurlarındaki artış, özellikle Türk lirasının değer kaybı, TÜPRAŞ’ın üretim maliyetlerini artırmakta ve kar marjları üzerinde baskı yaratmaktadır.
· 2024/9 bilançosuna göre şirketin finansal borçlarının büyük bir kısmı döviz cinsindendir (özellikle USD ve EUR). Döviz kurundaki %10’luk bir artış, borç yükünü ve finansal giderlerini artırabilir.
· TÜPRAŞ, döviz borçlarının toplam borçlar içindeki oranı açısından rakiplerine göre daha yüksek bir risk taşımaktadır.
· Shell ve Sinopec gibi şirketler, döviz gelir oranlarının yüksekliği nedeniyle bu riski dengelemektedir.
Zayıf Yön 2: Ham Petrol Fiyatlarına Bağımlılık
· Ham petrol fiyatlarındaki dalgalanma, TÜPRAŞ’ın üretim maliyetlerini doğrudan etkilemektedir.
· 2024/9 itibarıyla Brent petrol fiyatlarında %10’luk bir artış, TÜPRAŞ’ın brüt kâr marjında yaklaşık %4,5’lik bir düşüşe yol açabilir.
· Şirket, fiyat dalgalanmalarını nihai ürün fiyatlarına yansıtma konusunda sınırlı bir esnekliğe sahiptir.
Zayıf Yön 3: Yenilenebilir Enerji ve Düşük Karbon Politikasına Geçişte Gecikme
· TÜPRAŞ, mevcut operasyonlarının büyük bir kısmını fosil yakıt ürünleri üzerine kurmuş durumda. Küresel ölçekte düşük karbonlu yakıtlar ve yenilenebilir enerji projelerine olan geçiş, TÜPRAŞ’ın uzun vadeli büyümesini sınırlayabilir.
· Shell ve BP gibi şirketler, yenilenebilir enerji yatırımlarına büyük kaynaklar ayırarak bu alanda liderlik pozisyonlarını artırmaktadır. TÜPRAŞ ise bu konuda henüz sınırlı bir adım atmıştır.
Zayıf Yön 4: Yüksek Borçluluk Oranı
· TÜPRAŞ’ın 2024/9 itibarıyla toplam borç/özsermaye oranı %75 seviyesindedir. Şirketin borç yükünün önemli bir kısmı döviz cinsindendir ve bu da kur dalgalanmalarından etkilenme riskini artırmaktadır.
· Borçluluk oranı, şirketin yeni yatırım yapma kapasitesini sınırlayabilir.
Yukarıdaki grafikte TÜPRAŞ'ın hasılat trendi ile borç/özsermaye oranındaki değişim karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir:
Hasılat (Mavi Çizgi): 2023/12’den 2024/9’a kadar istikrarlı bir artış göstermektedir. Bu, şirketin operasyonel gelirlerinin büyümekte olduğunu işaret eder.
Borç/Özsermaye Oranı (Kırmızı Çizgi): Aynı dönemde borç/özsermaye oranında düzenli bir artış gözlenmektedir. Bu, şirketin borç yükünün artmaya devam ettiğini göstermektedir.
1. Hasılat artışı şirketin büyüme performansını desteklemektedir, ancak artan borçluluk oranı, finansal risklerin yükseldiğine işaret etmektedir.
2. Borçlanma, büyümeyi desteklemek için kullanılmakta; ancak faiz oranlarındaki artış gibi makroekonomik faktörler dikkate alınmalıdır.
3. Borç/özsermaye oranının sektör ortalamasını aşmaması olumlu bir gösterge olabilir.
Yukarıdaki grafikte TÜPRAŞ’ın FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr) ile FAVÖK Marjı arasındaki ilişki dönemsel olarak gösterilmektedir:
Analiz:
FAVÖK Artışı:
2023/12’den 2024/9’a kadar FAVÖK değerleri sürekli bir artış göstermektedir.
Bu artış, şirketin operasyonel kârlılığının ve faaliyet etkinliğinin yüksek olduğunu göstermektedir.
2024/9’da 58,9 milyar TL ile zirve yapmıştır.
FAVÖK Marjı:
FAVÖK marjı %8,7 ile istikrarlı bir performans sergilemiştir.
2024/9’da marj %8,8 seviyesine yükselmiştir. Bu, şirketin artan maliyetlere rağmen operasyonel kârlılığını koruyabildiğini göstermektedir.
TUPRS TEKNİK ANALİZ VE HEDEF ALAN:
1. Düşen Trend Çizgisi
Trend Yönü: Grafikte beyaz bir çizgiyle gösterilen düşen trend, hisse fiyatının uzun bir süredir aşağı yönlü baskı altında olduğunu göstermektedir. Bu trend kırılmadığı sürece fiyat hareketlerinde düşüş eğilimi devam edebilir.
Kırılma Seviyesi: Düşen trend çizgisinin yukarı yönlü kırılması için 150,6 TL seviyesinin üzerinde kapanış yapılması önemlidir.
2. Fibonacci Düzeltme Seviyeleri
Fibonacci seviyeleri, hisse fiyatının yükseliş ve düşüş hareketleri sırasında önemli destek ve direnç noktalarını göstermektedir:
0,236 Seviyesi (173,2 TL): Orta vadeli en önemli direnç seviyesi olarak belirlenmiştir.
0,382 Seviyesi (163 TL): Yükseliş durumunda test edilebilecek bir diğer direnç noktasıdır.
Bu seviyeler fiyatın mevcut trendini değiştirme potansiyeline sahiptir.
3. Destek ve Direnç Noktaları
Destekler:
143,1 TL: İlk güçlü destek seviyesi. Fiyat bu seviyeyi aşağı kırarsa, 140,8 TL ve ardından 138,5 TL seviyelerine geri çekilme görülebilir.
138,5 TL: En düşük destek seviyesi. Bu seviye kritik önem taşımaktadır, zira buranın altında satış baskısı hızlanabilir.
Dirençler:
150,6 TL: İlk direnç seviyesi. Bu seviyenin kırılması, fiyatın düşen trendden çıkması için önemli bir sinyal olacaktır.
156,2 TL: Orta vadeli direnç bölgesi. Fiyat burayı geçerse, 163 TL seviyesine doğru bir hareket beklenebilir.
160,4 TL: En yüksek direnç noktası olarak belirlenmiştir. Fiyat bu seviyeyi kırarsa, yükseliş trendine dönüş başlayabilir.
4. Teknik Göstergeler
Momentum: Momentum göstergesi şu anda düşüş eğilimini işaret etmektedir, ancak aşırı satım bölgesine yaklaştığı için dönüş sinyalleri alınabilir.
Hacim: Düşük hacim, fiyat hareketlerinin zayıflığını ve destek veya direnç bölgelerinin geçilmesinde zorlanabileceğini göstermektedir.
Volatilite: Grafikte volatilitenin yüksek olduğu dönemlerde fiyat oynaklığı artmıştır, bu da kısa vadeli dalgalanmaların devam edebileceğini işaret etmektedir.
Olası Orta Vade Hedef: 230 – 250 TRY aralığı
Olası Uzun Vade Hedef: 330 – 370 TRY aralığı
Olası Zarar Kes Alanı: 138.00 TRY altında olası bir gün kapanışı
ONUR ERKAN YILDIZ tarafından 21.01.2025 tarihinde hazırlanmıştır. Hitap ederek paylaşılma izni vardır.
Comments